mızıkçılık

    yapan o sırada oynanan oyuncağın sahibiyse * aksi halde oyun sona ereceğinden genelde katlanılmak zorunda kalınan hadise...
    (02.06.2008 23:39)

deli

    yarışmada " tam yerine mi düştüm " kısmının solist * tarafından pek manalı bir gülümseyişle icra edildiğini gözlemlediğim şarkı.
    (24.05.2008 21:14)

umut

    umut, bir aralık kapı ha kapandı kapanacak...
    (21.04.2008 13:50)

usta çırak ilişkisi


    --- alıntı ---
    Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve mücevher ustası olmaya karar vermiş.”Bu mesleği yapacaksam, iyi bir mücevher ustası olmalıyım” diye düşünmüş ve ülkedeki en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş, yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından kabul edilmiş. “Anlat, dinliyorum” demiş usta. Genç adam anlatmaya başlamış; taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış. Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri bitince de ona bir taş uzatmış, “Bu bir yeşim taşıdır,” dedikten sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve avucunu kapatmış. “Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma. Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi şimdi güle güle” demiş ve şaşkın genç adamı öylece bırakıp kalkmış, odadan çıkmış.

    Genç adam evine dönmüş, kendisini merakla bekleyen annesiyle babasına neler olduğunu anlatmış. Anlattıkça da kendisine çok anlamsız gelen bu hareketi ve soğuk konuşması nedeniyle kızdığı ustaya olan öfkesi artıyormuş. Günler geçmeye başlamış. Genç adam sürekli söyleniyor ama avucunu hiç açmıyormuş. “Nasıl böyle budalaca bir şey yapmamı ister. Bir de ülkenin en iyi mücevher ustası olacak. Bu saçmalığa bir yıl boyunca nasıl katlanacağım, böyle bir eziyetle nasıl yaşarım? Bu ne biçim ustalık? Ustalık kaprisi yapacaksa, bari başından yapmasaydı.” diye devamlı söyleniyor, her önüne gelene ustadan yakınıyor ama avucunu hiç açmıyormuş. Avucu kapalı uyuyor, bütün işlerini diğer eliyle yapıyormuş. Ve bu duruma da giderek alışmaya, diğer elini çok rahat kullanmaya başlamış. Uyurken de yanlışlıkla avucu açılıp taş düşmesin diye hep yarı uyanık uyuyormuş. Böylece bir yıl geçmiş, her günü zorluklarla dolu, her gecesi de yarım uykuyla yaşanmış bir yılı tamamlamış. Ve o gün gelmiş. Genç adam tam bir yıl sonra, büyük ustanın karşısına çıkmış. Usta bir süre beklettikten sonra yanına gelince, genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun, bu sınavı başarıyla tamamlamış olmanın verdiği gururla elini uzatmış, avucunu açmış. “İşte taşın” demiş. “Bir yıl boyunca avucumda taşıdım, şimdi ne yapacağım?” Yaşlı usta sakin bir sesle cevap vermiş:
    “Şimdi sana bir başka taş vereceğim, onu da aynı şekilde bir yıl boyunca avucunda taşıyacaksın.”
    Bu söz üzerine genç adam bütün sükunetini kaybetmiş, bağırıp çağırmaya başlamış. Yaşlı ustayı bunaklıkla, delilikle suçlamış, mücevher ustalığını öğrenmek için gelen genç bir insana böyle eziyet ettiği için, hasta olduğunu bağıra çağıra söylemiş. Genç adam bağırıp çağırırken, yaşlı usta ona hissettirmeden bir taşı avucuna sıkıştırmış. Öfkeden yüzü kıpkırmızı genç adam, bir yandan kızgınlıkla söylenirken avucundaki taşı hissetmiş. Durmuş, taşı biraz daha sıkmış ve heyecanla haykırmış:
    “Bu taş yeşim taşı değil, usta!”
    --- alıntı ---
    (16.04.2008 23:41)

piknik

    kafesli pencere
    saksı askısı
    bir eski kilim
    piknik tayfası

    bir eski sepet
    bir yırtık bebek
    ben sana geleyim
    birlikte gidek

    birkaç parça taş
    bir kumdan pasta
    gerçek değil bu
    sakın yeme ha!

    bastıran yağmur
    akşam ezanı
    eve döner baba
    çağırır anne

    değişir sebep
    sonuç hep aynı
    şirin pikniğe
    veda zamanı...
    (08.01.2008 23:35)

karizma bozan anne

    aynı sandıkta oy vereceğinizi duyunca duyduğunuz tedirginliği, zarfı mürekkebi bulaştırmadan katlamayı becermeye çalışmaktan ötürü kabinde çok kaldığınızda sırada bekleyen onca insanın içinde isminizle hitap ederek ve "çıksana artık amma oyalandın" diye bağırarak, bir anda yerin dibine girme isteğine dönüştüren annedir.
    (19.11.2007 00:14)

teoman

ayyuk

    arapça bir yıldız ismi, gökyüzünün en yüksek yeri...
    (20.09.2007 11:48)

cc

    carbon copy'nin kısaltması. birden fazla kişiye e-mail gönderirken kullanılabilen özellik.
    cc kısmına adresini yazdığınız kişi mailin kendisiyle birlikte başka kimlere gittiğini görür. türkçe mail servislerinde "bilgi" olarak geçer...
    (27.08.2007 21:20)

körüklü otobüs

    özellikle eski olanlarına bindiğimde ya hareket halindeyken körüğünden ayrılırsa diye düşünmekten kendimi alamadığım, geçenlerde iett'ye ait olup gayet de yeni olan bir tanesinin bariyerlere çarpması sonucunda körük kısmından ayrılarak bir yolcunun yere düşerek hayatını kaybetmesine sebep olan taşıt.
    (27.08.2007 21:07)

tan sağtürk

    bir röportajında doğuda dans okulu açtığından bahsedip bunu para için değil idealist bir kimse olduğu için yaptığından dem vururken " - valla cennete gitmezsem çok şaşırırım " diyerek bir anda dumura uğramama neden olan şahsiyet...
    (27.08.2007 20:35)

torun

uykunun bir türlü gelmemesi

    geldiği zaman bi türlü uykuya gitmemenin bir süre sonra kaçınılmaz sonucu olacak olan hadise...
    (18.08.2007 23:19)

ruhi sarı

istanbul

    32 ilçesi vardır;
    adalar, avcilar, bağcilar, bahçelievler, bakırköy, bayrampaşa, beşiktaş, beykoz, beyoğlu, büyükçekmece, çatalca, eminönü, esenler, eyüp, fatih, gaziosmanpaşa, güngören, kadıköy, kağıthane, kartal, küçükçekmece, maltepe, pendik ,sariyer, silivri, sultanbeyli, şile, şişli, tuzla, ümraniye, üsküdar ve zeytinburnu...
    (14.08.2007 14:04)

sayfa: 1-2-3-4...-36

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.